Yarım Asırlık Emekle Kitaplara Hayat Veriyor

Yarım asırdır Erzincan’da ciltçilik mesleğini sürdüren 62 yaşındaki Orhan Ersu, küçük atölyesinde hem kitapları yeniden hayata döndürerek kültürel mirası yaşatıyor hem de yok olmaya yüz tutmuş bir sanatı ayakta tutuyor.

Erzincan’da yaşayan Orhan Ersu, neredeyse yarım asırdır bir zanaatkâr olarak ciltçilik mesleğini sürdürüyor. Henüz 14 yaşında başladığı bu geleneksel sanat dalını büyük bir özveriyle yaşatan Ersu, bugüne kadar binlerce kitabı onarıp yeniden ciltleyerek kültürel mirasımıza değer kattı.

Küçük Bir Atölyede Büyük Bir Emek

Orhan Ersu, Erzincan’da bir bodrumkatta yalnızca 10 metrekarelik küçük bir atölyede çalışmalarını tek başına sürdürüyor. Mütevazı çalışma ortamına rağmen, yaptığı işin etkisi oldukça büyük. Zamanla yıpranmış, kapağı parçalanmış, sayfaları dağılmış kitapları adeta yeniden hayata döndüren Ersu, işinin her aşamasını sabırla ve titizlikle yürütüyor.

Sayfa dikişi, kapak yapımı, süsleme, cilt bezi yenileme gibi tüm işlemleri ustalıkla gerçekleştiren Ersu, bu mesleği bir el sanatı olarak görmeye devam ediyor. Onun için her kitap, yeniden can bulması gereken bir emanet gibi.

Kutsal Kitaplara Ayrı Bir Özen Gösteriyor

Cilt ustası Orhan Ersu’nun işlerinde en çok özen gösterdiği konulardan biri de dini eserlerin, özellikle de Kuran-ı Kerim’lerin ciltlenmesi. Erzincan’daki Kuran kurslarından gelen eskimiş, kullanılamaz hale gelmiş Kuran-ı Kerim’leri büyük bir dikkat ve saygıyla yenileyen Ersu, bu işi sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir gönül işi olarak görüyor.

“1977 yılından bu yana bu işle meşgulüm,” diyen Ersu, şöyle devam ediyor:
“Her gün atölyeme gelip kitapların başına oturuyorum. Bazen yüz yıl öncesine ait kitaplar geliyor. Onları elden geçirip yeniden kullanılabilir hale getiriyorum. Özellikle Kuran-ı Kerim ciltlemeleri yapıyorum. Kurslardan gelen kitapları özenle tamir edip yeni gibi teslim ediyorum

Bir Meslekten Fazlası; Kültürel Mirası Yaşatmak

Gelişen teknoloji, dijital kitapların ve online yayınların artmasıyla birlikte birçok geleneksel meslek gibi ciltçiliği de gölgede bıraktı. Ancak Orhan Ersu gibi usta zanaatkârlar, bu sanatı yaşatarak kültürel hafızamıza sahip çıkıyor.

Günümüzde bu mesleği devam ettiren çok az kişi kaldığını söyleyen Ersu, gençlerin artık bu tür zanaatlara yeterince ilgi göstermediğinden yakınıyor. “Gençler bu işlere pek meraklı değil. Ama biz geçmişimize sahip çıkmazsak, gelecekte anlatacak kültürel birikimimiz kalmaz,” diyen usta, ciltçiliğin yalnızca teknik bir iş değil, geçmişle bugün arasında kurulan duygusal bir köprü olduğunu ifade ediyor.

Kitaplara Estetik ve Anlam Katan Usta

Orhan Ersu’nun ellerinden çıkan her kitap, sadece estetik bir görünüm kazanmakla kalmıyor; aynı zamanda bir tarih, bir anı, bir değer olarak yeniden yaşatılıyor. Yaptığı işi sevgiyle sürdüren Ersu, her kitabı titizlikle işlerken aynı zamanda zamana karşı direniyor.

Erzincan’da adeta yaşayan bir kültür hazinesi haline gelen Orhan Ersu, mesleğine olan tutkusuyla, yalnızca kitaplara değil, kültürümüze de nefes veriyor.