Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İngiltere’deki Türk Göçmenlerin Dini ve Kültürel Hayatı Mercek Altında

Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi’nde konuşan EBYÜ İlahiyat Fakültesi Dr.

Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi’nde konuşan EBYÜ İlahiyat Fakültesi Dr. Mehmet Davut Coştu, İngiltere’deki Türk göçmenlerin dini pratiklerini ve isim seçimlerini derinlemesine incelediğini belirtti.

Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi’nde konuşan EBYÜ İlahiyat Fakültesi Dr. Mehmet Davut Coştu, İngiltere’deki Türk göçmenlerin dini pratiklerini ve isimlendirme alışkanlıklarını ele alan kapsamlı araştırmasını paylaştı. Coştu, İngiltere’nin kuzeybatısındaki Türkçe konuşan göçmen topluluğun İslami yaşantısını, mülakatlar ve katılımcı gözlemlerle derinlemesine incelediğini belirtti.

COŞTU: İNGİLTERE’DEKİ TÜRKLERİN DİNİ YAŞANTISI MERCEK ALTINDA

Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi’nin konuğu olan araştırmacı EBYÜ İlahiyat Fakültesi Dr. Mehmet Davut Coştu, dinleyicilere İngiltere’de yaşayan Türk göçmenlerin dini yaşantılarına dair önemli bilgiler aktardı. Coştu, mülakatlar ve katılımcı gözlemlerine dayanan araştırmasının, İngiltere’nin kuzeybatısındaki Türkçe konuşan göçmenlerin gündelik İslami pratiklerini detaylı bir şekilde incelediğini söyledi.

COŞTU: TÜRK CEMAATİ “GÖRÜNMEZ” VE PAKİSTAN CAMİLERİNE YÖNELİYOR

Coştu, İngiltere’nin kuzeybatısındaki bir şehri merkez alarak yürüttüğü çalışmada, bölgedeki diğer şehir ve kasabalardan da katılımcılarla görüştüğünü ifade etti. Araştırmasının dikkat çekici bulgularından birinin, bu şehirlerde yaşayan Türk göçmenlere ait sosyal alanların olmayışı olduğunu belirten Coştu, bu durumun Türk göçmenleri yaşadıkları şehirlerdeki Pakistan asıllı camilere yönelttiğini ve dolayısıyla bu cemaatin dini ve sosyal hayatta “görünmez” hale geldiğini söyledi.

COŞTU: DİN, ANAVATANA BAĞLILIK İÇİN BİR KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRÜYOR

Araştırmasında, dini pratiklerin İngiltere’deki Türk göçmenlerin hayatlarında yeniden şekillendiğini gözlemlediğini aktaran Coştu, bu pratiklerin anavatanla sosyal ve kültürel bağları sürdürmede önemli bir araç haline geldiğini vurguladı. Coştu, göçmenlerin oruç tutma, zekat verme gibi ibadetleri yerine getirirken farkında olmadan Türkiye ile olan bağlarını da güçlendirdiklerini söyledi. Bu bağlamda dini uygulamaların, sadece dini birer görev olmaktan çıkarak, Türkiye ile olan ilişkinin canlı tutulmasına hizmet ettiğini belirtti.

COŞTU: DİN SADECE FARZ DEĞİL, GÜNDELİK HAYATLA DA İÇ İÇE

Çalışmasının, dinin (İslam’ın) İngiltere’deki Türk göçmenler için ne anlama geldiğini, hayatlarının hem maddi (zekat, gıda, sahur, iftar) hem de manevi (isimlendirme pratikleri) yönlerinde nasıl dinamik bir şekilde sürdürüldüğünü gösterdiğini ifade eden Coştu, dinin sadece farz ibadetlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda isimlendirme alışkanlıkları veya Ramazan ayındaki beslenme düzeni gibi gündelik yaşamın sıradan unsurlarıyla da iç içe olduğunu söyledi.

COŞTU: BAĞLAM, GÜNDELİK DİNİ PRATİKLERİ ŞEKİLLENDİRİYOR

Metin ve bağlam arasındaki ilişki çerçevesinde araştırmasının, göçmenlerin bulundukları ortamın (bağlam) İslam’ı nasıl uygulamayı seçtiklerini, hangi İslami takvimi takip edeceklerini, sadaka ve diğer İslami bağışlarını nerede ve nasıl yapacaklarını ve çocuklarına ne isim vereceklerini nasıl etkilediğini incelediğini belirten Coştu, gündelik din üzerindeki bu bağlamsal etkinin, Türk Müslüman topluluğu içinde Ramazan ayı, maddi yardımlar ve isim verme pratikleri olmak üzere üç farklı konu üzerinden derinlemesine analiz edildiğini kaydetti.

COŞTU: İSİM VERME SÜRECİ GEÇMİŞ, BUGÜN VE GELECEĞİ BİRLEŞTİRİYOR

Araştırmasının çarpıcı sonuçlarından birinin de, İngiltere’de yaşayan yabancılarla evli Türklerin en çok zorlandıkları konunun çocuklarına isim verme süreci olduğunu tespit ettiğini söyleyen Coştu, ebeveynlerin, çocuklarına isim verirken dinin yanı sıra toplumsal beklentileri de dikkate aldıklarını gözlemlediğini aktardı. Özellikle İngiltere’deki gayrimüslimler tarafından ismin nasıl okunabileceği öngörülerek hareket edildiğini belirten Coştu, bu durumun isim vermenin sadece geçmişi ve mirası korumakla kalmayıp, aynı zamanda bugünkü göçmen statüsüne uyum sağlama ve gelecekteki beklentileri karşılama amacı taşıdığını ifade etti.

COŞTU: TÜRK GÖÇMENLERİ STRATEJİK İSİMLER SEÇİYOR

Araştırmasında, Türk göçmenlerinin hem Birleşik Krallık hem de Türkiye’deki topluma uyum sağlamak amacıyla çeşitli adlandırma stratejileri geliştirdiklerini gözlemlediğini aktaran Coştu, bu stratejiler arasında global isimler (İbrahim-Abraham, Yasemin-Jasmin), değişebilir isimler (Sami-Sam), iki isim (John Mert) ve telaffuzu kolay isimler (Leyla, Deniz) seçiminin öne çıktığını söyledi. Mülakata katılan her göçmenin isim verme sürecinde farklı düşünceler, taahhütler ve endişeler taşıdığını ve bu durumun farklı sonuçlara yol açtığını belirten Coştu, isimlerin miras, kültür, din, etnik veya ulusal köken gibi birçok değeri taşıdığını ve bu nedenle ebeveynlerin sadece ileriye dönük değil, aynı zamanda geçmiş deneyimleri de dikkate alarak isim verdiklerini vurguladı.