Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erzincan’ın Hafız Ozanı:  Sılbıslı Salih’in 72 Yıllık Mirası

Erzincan’ın unutulmaz halk ozanı Salih Dündar, vefatının 72. yıl dönümünde

Erzincan’ın unutulmaz halk ozanı Salih Dündar, vefatının 72. yıl dönümünde türküleriyle anılıyor. “Tanrıdan Diledim” ve “Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim” gibi eserleriyle Türk halk müziğine damga vuran “Sılbıslı Salih”, Erzincan’dan yükselen bir ses olarak gönüllerde yaşamaya devam ediyor.

29 Nisan 2025, Erzincan’ın Sılbıs köyünden çıkarak Türk halk müziğine eşsiz eserler kazandıran halk ozanı Salih Dündar’ın vefatının 72. yıl dönümü. 1912-1953 yılları arasında yaşayan ve “Sılbıslı Salih” olarak bilinen sanatçı, “Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek”, “Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim” ve “Taşa Verdim Yanımı” gibi türküleriyle Anadolu’nun duygularını tüm Türkiye’ye taşıdı.

SILBIS’TAN TÜRKİYE’YE UZANAN BİR SES

1912 yılında Erzincan’ın Sılbıs (Ekmekli) köyünde doğan Salih Dündar, çocukluk yıllarından itibaren sesinin güzelliğiyle dikkat çekti. Babasının teşvikiyle hafız olan ve camilerde müezzinlik yapan Dündar, türkü söylemeye başladığında halkın sevgisini kazandı. Askerlik sonrası İstanbul’a giderek gazinolarda sahne alan sanatçı, “Sılbıslı Salih” lakabıyla plaklar doldurdu ve geniş kitlelere ulaştı. Sarışın, mavi gözlü, uzun boylu yapısıyla Anadolu’nun içten sesini temsil eden Dündar, türküleriyle adeta bir köprü kurdu.

1939 DEPREMİ VE MEMLEKETE DÖNÜŞ

Salih Dündar’ın İstanbul’daki yükselen kariyeri, 1939 Erzincan Depremi’yle sarsıldı. Yakınlarını kaybeden sanatçı, memleketine dönerek bir daha İstanbul’a gitmedi. Erzincan’da bir kahvehane açarak geçimini sağlayan Dündar, müzik tutkusunu Halkevi’nde sürdürdü. Burada hem türkülerini seslendirdi hem de Anadolu’nun çeşitli yörelerinden türküler derledi.

SON YOLCULUK: ANKARA’DA VEDA

1953 yılında, Erzincan’ın düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü için Ankara Radyosu’nda programa katılmak üzere Ankara’ya giden Salih Dündar, burada geçirdiği kalp kriziyle hastaneye kaldırıldı. Tedavi sonrası iyileşme gösterse de, taburcu olacağı sırada ikinci bir kalp kriziyle 29 Nisan 1953’te hayata veda etti. 41 yıllık kısa ömrüne rağmen, bıraktığı eserler bugün hâlâ dinleniyor ve seviliyor.

ANMA MESAJLARI VE TÜRKÜLERLE YAŞAYAN MİRAS

Salih Dündar’ın vefatının 72. yıl dönümünde, Erzincan Valiliği ve yerel kanaat önderleri X platformunda sanatçıyı anan paylaşımlar yaptı. Özellikle “Taşa Verdim Yanımı” türküsünden dizeler, anma mesajlarının duygusal bir sembolü oldu:

“Taşa verdim yanımı / Toprak emdi kanımı / Azraile can vermezdim / O yar aldı canımı.”

Sanatçının eserleri, Spotify gibi platformlarda ve Türkü Dostları gibi arşivlerde hâlâ büyük ilgi görüyor. “Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek”, “Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim”, “Çıktım Köşenin Başına” gibi türküler, Anadolu’nun hasret, sevda ve yaşam mücadelesini yansıtmaya devam ediyor.

SILBISLI SALİH’İ DİNLEMEK

Salih Dündar’ın türkülerini keşfetmek isteyenler, “Tanrıdan Diledim” ile başlayabilir. Onun sesinde, Erzincan’ın dağlarından yükselen bir hasretin, sevginin ve acının izlerini bulacaksınız. Sılbıslı Salih, 72 yıl önce aramızdan ayrılsa da, türküleriyle hâlâ bizimle. Erzincan’ın bu eşsiz sesini anmak için bir türkü dinleyin, Sılbıslı Salih’in ruhunu hissedin. Çünkü onun mirası, Anadolu’nun toprağında ve gönüllerinde yaşamaya devam ediyor.